İslâm ülkeleri halkları, Avrupalılar tarafından aldatıldıkları kanısındadırlar. Alman veya İngiliz veyahut Avusturyalı olsun hepsi buna dahildir. Fransa’ya karşı öteden beri ve şimdi saygı gösteriyorlardı. Ama Kilikya sorunu bizi de onların arasına kattı.

 

Şam’da, günde birkaç defa muhtelif partilerin toplantı yeri olarak düzenlenen bir otel salonunda, gecenin saat 11’inden sabahın ikisine kadar, en hararetli tartışmalar sürdürülüyordu. Çay saati olan saat 5’te, El-Azhar Üniversitesi’nde İslâm hukuku profesörü olan Abdenhamar Chahbender bana, sükûnetle ve güzel bir İngilizceyle, İngilizlerin Suriye’deki kötü yönetiminden şikâyet ederek onlara karşı kinlerin sebeplerini açıkladı, aynı zamanda bizim işgalimizi de protesto etti -Chahbender Mısır’dan yeni gelmişti.

 

Bizim ve İngilizlerin ortak politikamıza karşı, kendi iradesi ve mantığıyla, haksız olduğumuzu ileri sürdükten sonra, bir ültimatom biçimindeki son sözünü söyledi: Tam bir bağımsızlık veya sonuna kadar mücadele. Bu açık bir tehdit değil, fakat çok ağır ve ölçülü bir tarzda, iyi düşünerek söylediği sözlerden çıkan anlamdı. Garip bir biçimde döşenmiş olan loş salonda, âdeta bir barikatın iki tarafında yer almış insanlar gibi kibarca bir tartışma yaptık.

 

Bizleri suçlayan sözleri, açıklıkla ve güzel bir şekilde söylenmişti. Dünyaya egemen olmak davasında İngiltere Almanya’nın yerini almıştı. Ama onun belirli bir politikası vardı. Fransa bir bekleme politikası güdüyordu ve bu politika iktidardaki kişilere göre değişmekteydi. İngiltere ise, uzun vadeli bir politika güdüyordu. O âdeta ağır tempo ile bir kumaş dokuyor ve bu kumaş yavaş yavaş bütün dünyaya yayılıyordu. Bu kumaşın ipliklerinden biri çekilince o uyanıyor ve kararlaştırdığı plâna göre, her yeni olaydan yararlanmak için, harekete geçiyordu. Ama bu konuda çok yetenekli olmasına rağmen, İslâm dünyasını değiştiren hareketin manasını, onu milliyetçiliğe götüren yeni akımları kavrayamamış, eski siyaset formülü olan içten çökertme, bölme ve kaba kuvvete başvurma gibi hareketlerle bütün Asyalıları kendine düşman etmişti. Fransa, onları birleştiren ve harekete getiren fikri anlamış olduğu hâlde, bazen onlarla birleşerek, bazen de kendisinden hiç umulmayan hareketlerle onları çileden çıkararak tereddüt içinde bocalamaktadır. Vaat ediyor, sonra sözünü yerine getirmiyor; Müttefiklerin saldırgan tutumunu protesto ediyor, sonra onların izinden gidiyor ve onların hareketlerini zımnen tasdik ediyordu. Kısacası, zaafı ve kararsızlığı ile herkesi düş kırıklığına uğratıyordu.

 

Ertesi gün aynı yerde ve aynı saatte başka biri, bir bedevî şef de, direnişlerinin nedenlerini açıkladı. Başında kabilesinin başlığı olan agel ve kefiye vardı. Fakat göçebe tavırlı bu çadır adamının üstünde çok usta bir İngiliz terzinin elinden çıktığı açıkça belli olan, renkli güzel bir üniforma göze çarpıyordu. İpek gibi parlayan ince gabardin kumaş, büyük bir gururla izlerini taşıdığı eski alışkanlıklarıyla büyük bir tezat teşkil ediyordu. Kendisi bugünün modern çölünü temsil etmekte, çok eski bir uygarlığın kabuğunu alıp özünü saklamaktaydı.

 

Bir dostumun Fransızcaya çevirdiği sözleri ince, keskin ve hiciv doluydu.

 

Bütün bu çeşitli ve çelişkili tartışmalar sonunda esaslı ortak noktalar açıkça belli oluyordu: Bağımsızlık için sonsuz bir istek, ellerinde hazır askerî güçle bunu çok uğraşmadan elde etmek, Bolşevizme karşı sempati -çünkü onlar olmadan bu iş çok zorlaşacak, belki de imkânsızlaşacak- onlara dayanmak, fakat onların boyunduruğu altına girmemek, Müslümanlar arasında kutsal bir birlik kurulmadan Avrupa’nın ve özellikle İngiltere’nin hegemonyasından kurtulmanın mümkün olamayacağına dair ortak bir kanaata varmak.

 

Kaynak: Kurtuluş Savaşı Sırasında Türk Milliyetçiliği
belgesi-2690

Belgeci

Share
Published by
Belgeci

Recent Posts

Yeni Kuarklar

Buraya kadar sadece uc kuarktan soz ettik u,d ve s dorduncu bir kuarkin varligi k0…

3 saat ago

Kuark Varliginin Kaniti

Hadronlar kuarklardan olustuguna gore bunlari bolup yalniz baslarina gozlemek dusuncesi dogal olarak akla gelir.kuarklar kesirli…

15 saat ago

Multiplet Parcaciklar

Yeni hadronlarin diger carpici ozelligi, kutleleri esit ve farkli yuklerde aileler yani multiplet olusturmalidirlar. Ornegin…

1 gün ago

Acayip Parcaciklar

1950’lerde bulunan yeni hadronlarin en sasirtici ozelligi ortalama omurlerinin bir birinden cok farkli olusuydu. Kuvetli…

2 gün ago

Rezonanslar

Yeni parcaciklarin bir bolumu o kadar hizli bozunur ki kabarcik odasinda iz birakmadan yok olurlar.…

2 gün ago

Yeryüzünün Küçük Tanrıları

Yeryüzünün Küçük Tanrıları Bir de yeryüzünün küçük tanrıları vardır. Bunlardan “İyi Tanrıça” diye adlandırılan Demeter…

3 gün ago