20 yy Başında Osmanlı
Osmanlı İmparatorluğu’nda kadın deyince Avrupalı sıradan bir kişinin kafasında iki tip kadın canlanıyordu. Birincisi ince peçeli, hafif oryantal ve darbuka sesini duyar duymaz göbek dansı yapmaya amade bir ‘hatun’; ikincisi kapkara bir çarşaf içinde gözleri bile görülemeyen bir ‘yaratık’. Bu ‘harem kadını’ ve ‘sokaktaki kadın’ görüntüleri neredeyse günümüzde bile [yakın bir örnek; time dergisinin avrupa…