Doğal Afetler

Afetler; en geniş anlamı ile insanlara zarar veren olaylardır. Başka bir ifade ile can ve mal kaybına yol açan doğal olaylardır. Afetin ilk özelliği doğal olması, ikincisi can ve mal kaybına neden olması bir diğeri çok kısa zamanda meydana gelmesi ve son olarak da başladıktan sonra insanlar tarafından engellenememesidir. Bazı afetlerin yeryüzünün nerelerinde daha çok olduğu bilinmektedir. Örneğin deprem, heyelan, çığ, sel, don ve kaya düşmesi gibi afetlerin nerelerde daha çok görülebileceği bilinmektedir

Depremler tamamen doğal kökenlidir. Onun için insanların hiçbir şekilde müdahalesi söz konusu değildir. Ama söz gelişi heyelan, sel ve çığ olaylarının meydana gelmesinde doğrudan veya dolaylı olarak insanların etkisi bulunabilmektedir

Bazı afetler, başka bir afetin doğmasına yol açar. Örneğin sel ve su baskınından sonra salgın hastalıklar ortaya çıkabilmektedir

Hem meydana gelişi ve hem de doğurmuş olduğu zararın uzun süreli olması, bazı olayları afet dışında bırakmaktadır. Bunların başında da toprak erozyonu gelmektedir. Esasında toprak erozyonu, ülkeler ve insanlar için çok önemli zararlar doğuran hatta sonunda insanları göçe ve açlığa mahkum eden bir olaydır. Bu özelliği ile bir afet olma özelliği taşır, ancak ani olarak değil de çok uzun zaman içerisinde gelişerek aşama aşama gelişmesi ve ayrıca insanlar tarafından önlenebilir olması, bu önemli olayın doğal afetler dışında tutulmasına yol açmaktadır.

Bazı afetlerin sonuçları depremde olduğu gibi doğrudan ve hemen ortaya çıkar. Ama kuraklıkta olduğu gibi bazılarının sonuçları ise uzun bir zaman sonra ve dolaylı olarak görülür.

AFET TÜRLERİ

        Afetler kökenlerine göre Beşeri Afetler ve Doğal Afetler olmak üzere ikiye ayrılırlar.

 

Beşeri Afetler:

        Doğal olmayan, fakat insanlara ve çevreye büyük zararlar veren olaylardır. İnsanlar neden olduğu için bunlar Beşeri Afetler olarak nitelendirilirler. Örneğin orman yangınlarının bir kısmı, meskun mahallerde görülen yangınlar, hava kirliliği, su kirliliği, toprak erozyonu ve salgın hastalıklar gibi olaylar beşeri afetlere örnektir.

       

        a. Toprak Erozyonu

        b. Hava Kirliliği

        c. Asit Yağmuru

        d. Ozon Tabakasının Delinmesi

        e. Su Kirliliği

        f. Toprak Kirliliği

 

Doğal Afetler:

        Oluşumları tabiat olaylarına dayanan afetlerdir. Ancak bu tür afetlerin bazısında insan etkisi bulunabilmektedir. Hatta olayın meydana gelmesinde tetik rolü oynayan etken insan olabilmektedir. Ancak olayı hazırlayan faktörler ve olayın hazırlanışı, oradaki doğal özelliklere dayanır

 

Doğal afetler kendi aralarında iki gurupta iki gurupta incelenir:

 

1- Jeolojik Kökenli Afetler:  Bunlar doğrudan doğruya kaynağını yer kabuğu yada yerin derinliklerinden alan doğal afetlerdir. Jeolojik Kökenli Afetler’in en çok görülenler;

 

        a. Deprem

        b. Heyelan

        c. Kaya düşmesi

        d. Çamur Seli‘dir.

 

        2- Meteorolojik Kökenli Afetler: Atmosfer olayları sonucunda meydana gelen afetlerdir. Bunlar atmosfer olaylarının (sıcaklık, yağış, basınç ve rüzgar) insan için yararlı olduğu sınırı aşmasıyla meydana gelir. Meteorolojik Kökenli Afetler’in en çok görülenler;

        a. Sel

        b. Aşırı Kar

        c. Çığ

        d. Don

        e. Fırtına

        f. Tipi

        g. Yıldırım Düşmesi

        h. Dolu

        i. Sis

        j. Kuraklık

        k. Orman Yangını

        l. El Nino

        m. İklim Değişiklikleri‘dir.

 

        Meteorolojik afetlerin oluşumunu hazırlayan temel etkenler atmosfer kökenli olmasına rağmen, bazılarında afetin oluştuğu yerin özellikleri de etkili olmaktadır. Sel, çığ ve sis buna örnek olarak verilebilir

 

        Afetlerin doğurduğu sonuçlara baktığımızda; en başta can ve mal kaybına neden olurlar.Can kayıpları insan ve hayvanların ölmesi; mal kayıpları ise eşya bina ve tarım alanlarının zarar görmesidir. Kayıpların bir kısmı doğrudan hemen afetle birlikte ortaya çıkarken  bir kısmı ise belirli bir süre sonra ortaya çıkmaktadır. Örneğin sel sırasında can ve mal kaybı meydana gelmektedir. Ancak sel baskınından sonra sellerin getirdikleri moloz, kum ve balçıklar tarım alanlarını verimsizleştirerek dolaylı zararlarda meydana getirmektedirler.

 

 

 

2.20. Tornado ve Su Hortumu

 

Tornado (hortum), dünyanın bir çok yerinde meydana gelebilen insanın canı ve malı için önemli tehlikeler oluşturan atmosfer olaylarından biridir. ABD’de, yılda ortalama 700 tornado oluşmakta ve 100 kişi ölmektedir. Biraz da bu yüzden, tornadolar sadece Amerika’ya mahsus bir atmosfer olayı gibi yanlış bir kanı da yerleşmiştir.

            Tornadolar, Akdeniz ülkelerinde sonbahar aylarında yoğunlaşırken, Avrupa’nın diğer kısımlarında, yaz aylarında yoğunlaşmaktadır. Yunanistan ve Girit’te, Ocak, Şubat, Ağustos ayları ile birlikte Sonbahar ayları ve Ocak ayında bir çok tornado gözlenmiştir. Bölgemizde ise en çok tornadonun rapor edildiği ay, Ekim olmaktadır. İklim ve topoğrafik benzerliklerinden dolayı, Türkiye kıyılarının Akdeniz ülkelerine, Orta Anadolu’nun ise az olsa da Avrupa’nın diğer kısımlarına benzer bir tornado dağılımına sahip olmalıdır. Her ne kadar tornadolar ve su hortumları Türkiye’nin her yerinde gözetlenmiyorsa da, Türkiye’nin tornado gerçeğinden soyutlanması mümkün değildir.

Öneriler:
Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi tornadolara (hortumlara) karşı erken uyarı sistemleri kurmak ve işletmek Türkiye’de de, tek başına DMİ Genel Müdürlüğünün veya ona bağlı bir "Fırtına Tahmin ve Erken Uyarı Merkezi"nin görevi olmalıdır. Gelişmiş ülkelerdeki gibi ülkemizde de gerektiğinde, bürokrasiden arındırılmış bir süreçte, 2-aşamalı ve yerel tornado ihbarları (sırasıyla "Tornado Gözetleme ve Tornado Uyarısı") ile insanlarımızın bilgilendirme yoluna gidilebilmesi için gerekli organizasyon ve hazırlıklar bir an önce yapılmalıdır.

Gelecekte tornadoların ülkemizde neden olabileceği insan kaybı ve maddi hasar, artan nüfus ve şehirleşme ile beraber büyüyecektir. Bu nedenle, havalimanı, fabrika, santral vb. sanayi ve yerleşim bölgelerinin seçiminde fırtına vb. analizlerin meteoroloji mühendislerince yapılmış ve TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası tarafından onaylanmış olması şartı aranmalıdır.

Her hangi bir bölgedeki meteorolojik afetlerin yersel ve zamansal dağılımının bilinmesinin büyük sosyal ve ekonomik değerleri vardır. Bu nedenle, DMİ’de fevkalâde olayların "Fevk Rastlarına" da yeterli önemin artarak verilmesi gerekmektedir. Yurt dışında olduğu gibi, DMİ’de ulusal ve yerel yazılı basın da, sürekli taranarak fırtına vb. olaylar kontrol edilip "fırtına verisi" olarak arşivlenmelidir. Böylece, DMİ yazılı basın taraması ve kendi fevk rasatlarına dayanarak oluşturacağı "Fırtına Veri Tabanı"nı (Storm Data) her yıl meteoroloji bültenlerinde yayınlamalı veya üniversitelere bilimsel çalışmalarda kullanılmak üzere karşılıksız verilmelidir.

belgesi-2841

Gelen Popüler Aramalar:

Belgeci , 2280 belge yazmış

Cevap Gönderin