Sermaye Piyasasından Fon Talep Edenler

 

a). İşletmeler

Her yıl ülkemizde kurulan anonim şirketlerin sayısında önemli gelişmeler olmaktadır. Anonim şirketlerin sayısının artması, bir yandan da mevcut işletmelerin büyümesi dolayısıyla bu işletmelerin finansman sorunlarının büyük boyutlar kazanarak sermaye piyasasına yönelme eğiliminde oldukları bir gerçektir.

Ülkemizde özellikle 1970’lerden sonra işletmeler sermaye piyasasına başvurarak uzun vadeli fon gereksinimlerini karşılamaya yönelmişlerdir. İşletmeler uzun vadeli fon sağlamak amacıyla menkul kıymet ihracında bulunmaktadır. Bu da sermaye piyasasındaki fon talebinin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Ülkemizde işletmeler hisse senedi ve tahvil başta olmak üzere değişik tür menkul kıymet ihraç ederek fon talebinde bulunabilmektedir. Toplanan bu fonlar işletmelerin daha önce saptanan amaçları doğrultusunda kullanılmaktadır.

1992 yılından itibaren ise, sermaye piyasasına ilişkin yapılan yeni düzenlemeler ile, işletmeler çok çeşitli türde menkul kıymet ihraç ederek fon talebinde bulunabilme şansına sahip olmuşlardır. Ancak ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullar nedeniyle faiz oranlarının artması, devletin fon ihtiyacını sermaye piyasasından sağlamak istemesi, sermaye piyasasından fon bulmanın maliyetini artırmıştır. Ayrıca yatırımların durma noktasına gelmesiyle 5 Nisan 1994 kararları olarak adlandırılan ekonomik pakette sermaye piyasasının teşvik edilmesiyle ilgili düzenlemeler yer almıştır. Böylece faiz oranlarının düşürülüp işletmelerin düşük maliyetli fon temin etmeleri sağlanmak istenmiştir. Ancak

1997 yılına gelindiğinde, işletmelerin sermaye piyasasından fon sağlamaları yeterince mümkün olmamıştır.

b) Devlet (Kamu Kesimi)

Ülkemizde 1933 yılından bu yana kamu kesimi fon kullanmak amacıyla iç borçlanma yoluna başvurmaktadır. Kamu kesiminin fon talebini belirleyen kamu borçları, devletin bir takım nedenler ile çeşitli kişi ve kurumlara borçlanmasını ifade etmektedir. Uzun vadeli kamu borçları başlangıçta sadece savaş giderleri ve büyük yatırım harcamaları gibi, vergi gelirleri ile finansmanı olanaksız giderlerin karşılanması amacıyla bir finansman yöntemi olarak kullanılmışsa da, günümüzde kamu gelirlerinin sürekli ve önemli bir bölümünü oluşturmaktadır.

Tasarruflarına yatırım alanı arayan kişi ve kurumların bir kısmı sermaye piyasasına fon sunma arzusunda bulunmaktadır. Bu kişi ve kurumlar sermaye piyasasına sürülen tahvilleri satın alarak devlete gerekli fonları sağlamaktadır. Kamu kesiminin bu güne kadar başarılı biçimde yararlandığı sermaye piyasasının yasal ve yönetsel çerçevesinin yaratılmasında kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesi ve fon kullanım olanaklarını sürdürecek düzenlemelere gitmesi doğaldır.

Kamu kesimi, sermaye piyasasının en büyük fon talep eden kesimi durumundadır. İster bu gün mevcut yasal çerçevede olsun, ister daha iyi ve geçerli yasal düzenlemeler bulunsun, kamu kesiminin sermaye piyasasından büyük fon talep eden ve bu fonu kullanan kesim olması kaçınılmaz bir durumdur. Ancak devletin ekonomide küçülme çabası içinde bulunduğu günümüzde kamu kesimi açıklarını kapatmak amacıyla sermaye piyasasından hala fon talep etmeye devam etmesi işletmeler ve ekonomi açısından sakıncalı bir durum oluşturmaktadır. Özellikle kısa vadeli ve yüksek faizli çıkarılan hazine bonoları, üretken yatırımcılar yerine rant gelirini tercih eden yatırımcıları ortaya çıkarmıştır. Bu durumun uzun süreli devam etmesi enflasyonla birlikte işsizliğinde artmasına yol açacaktır.

belgesi-2912

Belgeci , 2280 belge yazmış

Cevap Gönderin