26 Belge Türk Dili ve Edebiyatı

Aphrodite – (Afrodit, Venüs)

Aphrodite – (Afrodit, Venüs), aşk ve güzellik Tanrıçası. En güzel Tanrıça şüphesiz kızıl saçlı Afrodit’ti. Afrodit aşk Tanrıçası olup, insanların birbirlerine sevgi ile yaklaşması için üzerlerine aşk iksirini damlatan, çiçekleri ve ağaçları baharda rengarenk donatarak,doğayı canlandıran üretken bir Tanrıçadır. O ateş Tanrısı olan ve çok sanatkar, ancak topal ve çok fazla yakışıklı sayılmayacak bir görünüme…

Zeus

Zeus Tanrıların en büyüğüdür. Rheia ve Kronos’un oğludur.Gaia ve Uranos torunlarından birinin ölümsüzler arasında kral olacağını söylediği için. doğan tüm çocuklarını yer Kronos.Rheia Zeus’u doğuracağı gün Girit’e kaçar ve orda İda Dağı’nda bir mağarada doğurur.Kronos’a da bir bez içine taş koyup verir.Kronos Taşı yutar ve hiç bir şeyin farkına varmaz.Daha sonra Zeus babası Kronos’u yener…

Agamemnon

  AGAMEMNON Agamemnon – Yunan mitolojisinde Miken kralı, Sparta Kralı Menelaos’un büyük kardeşi, orduları Truva (Troya) savaşına götüren kumandan. Atreus ve Aerope’nin oğludur. Yunan orduları Avlid’de Truva’ya yola çıkmak için toplandıklarında hiç rüzgar olmadığına göre Agamemnon Av Tanrısı Artemis rüzgarları serbest bıraksın diye kızı Iphigenia’yı kurban verdi. İphigenia, kurban olarak kesileceği sırada Artemis, bir dişi…

İlk Kadının Yaratılması

  İLK KADININ YARATILMASI  Prometheus’un kurnazlıkla çalarak insanlara verdiği akıl onları şımartınca Zeus o zamana kadar yalnız erkeklerden ibaret olan insan topluluğuna ceza vermek istedi ve onlara kadını gönderdi. Zeus , oldukça başarılı bir usta olan oğlu Hephaistos’tan kadını yaratmasını istedi. Hephaistos babasının isteği üzerine çamuru su ile yoğurdu ve görenleri şaşırtacak güzellikte bir kadın…

Eros (Amour)

EROS ( AMOUR )  Eros annesi Aphrodite gibi dünyaya güzellik ve neşe getirir, insanların gönüllerini aşk ateşi ile yakar, insanların mutluluklarını yada sonlarını hazırlardı. Sırtında bir çift kanadı vardı. Bu kanatlarla uçarak dünyayı dolaşır geçtiği yerlere çiçek kokuları saçardı. Eros’un elinde her zaman okları olurdu. Bu oklarla insanları kalplerinden vurur onları birbirlerine aşık ederdi. Ve…

Mitoloji Nedir?

MİTOLOJi  NEDiR? Mitoloji kelimesi, yunanca mythos ( masal – hikaye ) ve logos ( söz ) kelimesinden yapılmıştır. Mitoloji; çok ski zamanlarda gelmiş ve yaşamış olan ulusların  inandıkları tanrıların,  kahramanların, devlerin ve  perilerin hayat ve bahseden hikayelerdir. Her toplumun kendine özgü bir mitoloji maceraları vardır. Ve temsil ettiği topluluğun aynası gibidir. Mitolojiler toplumdan topluma farklılık…

Edebiyatın Varlığı ve Amacı

EDEBİYATIN VARLIĞI VE AMACI İnsanın ve toplumların kendilerini ifade edebilmelerinin en etkin yollarından biri olan ede­biyat, toplum yaşantısından doğan bütün olay, duygu ve düşünceleri kapsayan bir sanat dalıdır. Bu nedenle, edebiyatla sosyal yapı arasında önemli bir ilgi ve etkileşim vardır. Bu ilgi ve etkileşim sonucu toplumların geçirdiği aşamalar edebiyata yansımış ve edebiyat dönemleri ile edebi…

19.yy Türk Edebiyatı

19. yüzyılda Divan edebiyatı ve Halk edebiyatı yüzyıllar süren etkinliklerini yitirmiş, Tan­zimat Fermanı’nın ilanından sonra (19.yüzyılın ikinci yarısında) yerlerini Batı edebiyatı etkisinde gelişen Tanzimat edebiyatına bırakmıştır. 1-XIX. Yüzyıl Türk Edebiyatı a) Genel Özellikleri1- 19. yüzyılda Divan edebiyatı olarak da adlandırdığımız Klasik Türk edebiyatı etkin­liğini yitirmiş, şairler kendilerinden öncekileri taklitten öte gidememiş1erdir. Ancak Enderunlu Vasıf, Yenişehirli…

Servet-i Fünun(Edebiyat-ı Cedide

SERVET-İ FÜNÛN (EDEBİYAT-I CEDİDE)Tanzimat edebiyatı ile başlayan Batılılaşma, Edebiyat-ı Cedide döneminde tam olarak yerleşir.Yeni edebiyat anlamına gelen bu topluluğa, Servet-i Fünûn dergisinde bir araya gelip bu dergide görüşlerini yazdıkları için Servet-i Fünûn edebiyatı da denmiştir.1896–1901 yıllarında etkin olan bu topluluğun, kısa bir dönemi kapsamasına rağmen, edebiyatımıza katkıları büyük oldu. Edebiyat-ı Cedide döneminde Türk edebiyatı tamamıyla…

Destanlar Ve Özellikleri

Destanlar, toplum hayatında derin izler bırakan büyük olayların (kuraklık, gttç, düşman istilası, tabiî afetler, savaşlar vb.) o topluluğun hafızasında yoğrula yoğrula şekillenmesi ile oluşur. Halk şairleri, bu önemli olaylanrı manzum olarak terennüm ederler. Bu şekilde meydana gelen destanlar, bazen yüzyıllarca sonra yazıya geçirilir. Aradan geçen zamanda, destanlar, yeni eklemeler yapılması, yeni semboller ve motifler ilavesi…